Arkadaşlar, Youtube Kanalıma Abone Olmayı Unutmayın.
Sayıların sembolizmi, sembolik anlamları nelerdir? Eşyaların
niceliklerini belirtmek için kullanılan sayılar çağlar içinde sembolik anlamlar
kazanmışlar ve bunları günümüze taşımışlardır.
BİR :
Bir sayısı sembolik olarak herkesin ilk defada söyleyebileceği gibi
TEK olanı, MUTLAK olanı sembolize etmektedir.
İslam’da bir olan,
tek olan Allah’tır. Allah sözcüğünün ilk harfi olan elif 1 şeklindedir ve ebcet
hesabındaki değeri 1’dir.
Bir sayısının bir
başka özelliği de kendinden önce başka sayı gelmemesidir. Kendinden önce gelen
sıfır hiçliği sembolize eder. Bir ise hiçliği takip eder ve diğer sayılar ondan
türer. Burada Bir’in yaratılıcılık işlevi de ortaya çıkar. Tarot destesindeki
bir numaralı kart olan Büyücü de başlangıç ve yaratılış anlamındadır.
Bu bağlamda Yunan
alfabesindeki alfa (a) da
başlangıcı temsil eder. İbrani alfabesindeki alef ise başlangıç olduğu gibi, bir
inanışa göre diğer bütün harfler ondan türer.
Bir sembolizmi
üretkenlikte de ortaya çıkmaktadır. Ataerkil toplumlarda üreme sembolü olan
fallus da 1 şeklinde sembolize edilir.
Bazı yazarlar göre
1 ayakta duran insanı da sembolize etmektedir. Bir için başka sembol
açıklamaları da vardır. Güneş de bir tanedir ve bu yüzden Mutlak Bir’in sembolü
olarak Güneş de kullanılmıştır. İKİ :
İki sayısının sembolizminde akla gelen kuşkusuz evrendeki düaliteyi
sembolize ettiğidir.
İlk toplumlarda
etraftaki en ulu kavramlar tekti ; Dünya, Güneş, Toprak Ana..gibi. Ancak erkeğin
üremedeki rolünün ataerkil toplumlar tarafından ön plana çıkartılması evrendeki
düailitenin de ön plana çıkmasına neden olmuştur. Dünya/öteki dünya , Güneş/Ay,
Toprak Ana/Erkek Tanrı (Kybele/Attis gibi) düalite, hatta kadın/erkek,
dişil/eril, sıcak/soğuk, gündüz/gece gibi ikilikler vurgulanmaya başlanmıştır.
ÜÇ :
“Allah’ın hakkı
üçtür”. Küçüklüğümüzden beri duyduğumuz bu söz üç sayısının kutsallığı hakkında
gereken bilgiyi vermektedir. Hıristiyan toplumda yetişen biri ise kutsal
üçlemeden bu sayının kutsallığına aşinadır.
Üç sayısı eski
toplumlarda gök-yer-yeraltı üçlemesi ile kutsaldı. Üçleme Mısır mitolojisinde
İsis-Osiris-Horus şeklindedir. Yunan mitolojisinde ise bu Zeus-Poseidon-Hades
(Gök ve yer-Deniz-Yer altı) şeklinde varolmuştur. Hristiyan inancında ise
Baba-Oğul-Kutsal Ruh üçlemesine dönüşmüştür. (Bazı yerlerde Baba-Oğul-Meryem
şeklinde). Bu üçleme İslam’da bazı mezheplerde Allah-Muhammet-Ali şeklinde
görülmektedir.
Üçlemenin bir
sembolik yanı da kutsal birleşme ve doğan çocuktur , bir başka deyişle baba-anne
ve çocuk da bir üçlemedir.
Bir başka üçleme
de Beden-can-ruh üçlemesi olarak gösterilebilir.
Sayı olarak üç
kendisinden önce gelen iki sayının toplamı olarak da (1+2=3) önemlidir.
Üç sayısı sembolik
anlamlarının bir bölümünü üçgen şekline de devretmiştir. Üçgen sembolizmi ile üç
sayısının sembolizmi arasında benzerlikler vardır.
DÖRT :
Dört sayısının
sembolizmi çok ilginçtir. Dört bir çok farklı şeyi ifade edebilir.
Bir masayı
gözümüzün önüne getirebileceğimiz gibi en sağlam denge dört ayak üzerinde olur.
Bir çok hayvan da dört ayağı üzerinde durmaktadır. İnsan da emeklerken dört
ayağı üzerinde emekler. Böylece dört sağlamlığı düşündürtmüştür. Dilimizde
varolan “dört elle sarılmak”, “gözünü dört açmak” gibi deyimler de
yapılan işin sağlamlığını belirtmektedir.
Dört ayrıca dört
temel yön ile de alakalıdır. Böylece etrafımızın dört parçaya ayrıldığını kabul
edebiliriz. Aynen “dünyanın dört bucağı” deyiminde olduğu gibi.
Dört sayısı aynı
zamanda dört elementi de (Ateş-Hava-Toprak_su) sembolize eder. Böylece dört,
dünyanın yapı taşı olarak da yer alır.
Hıristiyanlıktaki
haç, dört İncil, İslam’daki dört büyük melek, dört halife bu sembolizmle
alakalıdır.
BEŞ
:
Beş genelde
yaşadığımız dünyayı ve insanı sembolize eder. Teozoflara göre günümüzdeki
insanlık beşinci kök ırktır.
Beş, elimizdeki
beş parmaktan dolayı da önemlidir. Eski mağara yerleşimlerine bakarsak
insanların erleştikleri bölgelerde beş parmak izlerini de görürüz.
Beş sayısı dört
elementle de ilgilidir. Eski çağlarda dört elementi bir arada tutan bir beşinci
elementin varlığı düşünülmüştür.
Sembolizmde beş
köşeli yıldız yaşamın sembolü olarak da kullanılmıştır.
Beş vakit namaz,
İslam’ın beş şartı, beş ile ilgili sembolizme örnek olarak verilebilir.
ALTI :
Altı sayısının
sembolizmi üzerinde düşününce kuşkusuz akla ilk gelen Süleyman’ın mührü
olacaktır. İçiçe geçmiş iki eşkenar üçgenden oluşan bu şekil altı köşelidir. Çok
eski çağlardan beri kullanıldığı düşünülmektedir.
Yukarı bakan
üçgenin tekamül ederek tanrıya ulaşan ruhu, aşağıya bakan üçgenin ise toprağa
dönüşü temsil ettiği düşünülmektedir. Bir başka açıklamaya göre ise yukarı çıkan
ateşi ve aşağıya akan suyu sembolize etmektedir.
Altı sayısı 3+3
‘tür. Bir özelliği de 1x2x3 olmasıdır. 6 sayısının ayrıca bölenlerinin {1,2,3}
toplamı da kendisine eşittir. Böylece altı mükemmel bir sayı olarak
düşünülmüştür.
Tanrının dünyayı
altı günde yaratması da altının mükemmel olma özelliği ile alakalı olabilir.
YEDİ
:
Yedi ile ilgili
sembolizm her ana karşımıza çıkmaktadır.
Yedi sayısı ile
ilgili sembolizmin kökeninde eskiden yedi gezegen olduğuna inanılması vardır.
Dünya sabit, bütün gezegenlerin onun etrafında döndüğüne inanıldığı için bu
gezegenler Merkür, Venüs, Mars, Jüpiter, Satürn, Ay ve Güneş’tir. Eskiden her
gezegenin bir gök katında olduğu düşünülmekte olduğundan “Göğün yedi katı”
deyimi o günlerden kalmadır. Aynı şekilde “yukarıda olan aşağıda olanla aynı
olduğu” için yerin de “yedi katı” vardı. Bazı ezoterik öğretilerdeki yedi
basamaklı inisiyasyon da sembolik olarak göğün yedi katına ulaşmayı ifade
etmektedir.
Eskiden her
gezegene bir kutsal gün olduğu için bir haftada yedi gün vardır. Haftanın
günlerinden Pazartesi Ay, Salı Mars, Çarşamba Merkür, Perşembe Jüpiter, Cuma
Venüs, Cumartesi Satürn , Pazar ise Güneş ile alakalıdır.
SEKİZ :
Sekiz , yedi kat
gökyüzü inancının bir uzantısı olsa gerek tanrı katını temsil etmektedir.
İslam’da sekizin Cennet’i temsil ettiği de düşünülmüştür. Ayrıca sekiz cennet ve
yedi cehennem olduğu inancı da bu sembolizmle alakalıdır.
Hıristiyanlıkta
ise gökyüzü tahtını sekiz melek taşır. Aynı inancın benzeri İslam’da da vardır.
Sekiz aynı zamanda
tutulan yolda sonuna gelmeyi de, mükemmelleşmeyi de ifade eder. Budizm’deki
sekiz yapraklı lotus çiçeği de sekiz aşamalı bir sistemin sembolüdür. Aynı
şekilde Tapınakçılar arasında da sekiz aşamalı bir inisiyasyon sistemi de
vardır.
DOKUZ :
Dokuz eski
sembolizm de bir bitişi göstermektedir. Zaten tek haneli sayıların sonuncusudur.
Dokuz üçün karesi olduğundan da bir erişilen noktayı , tamam olmayı
göstermektedir.
Ancak dokuz sonun
olduğu yerde başlangıcın da olması gibi başlangıcı da haber verir.
Eskiden göğün
dokuz katı olduğu inancı da yaygındı. Buna göre dünya + 7 yıldız katı + sabit
yıldızların olduğu kat , dokuz kat etmekteydi. İlginç olan bir başka husus da
eski Türk inançlarında da göğün dokuz katı olduğuna inanılmasıdır. Aynı inanç
Meksika’da da vardır. Aztekler yerin dokuz kat altı olduğuna da inanmaktaydı.
ON :
On en eski
zamanlardan beri belki de ilk dört sayının toplamı olmasından ötürü mükemmelliği
temsil ediyordu. (1+2+3+4=10)
İki elin
parmaklarının sayısı olması da tamlığı ve mükemmelliği gösteriyordu.
Musa’ya gelen on
emrin de bu sembolizmle alakası vardır. Ayrıca Zohar’da ifade olunduğu gibi
evren on sözcükle yaratılmıştır.
Mayalarda on
sayısı bir destenin sonu olduğu için sonu da sembolize etmekteydi. Ancak her
kültürde olduğu gibi bu bitiş aynı zamanda bir başlangıcı da göstermekteydi.
0 yorum:
Yorum Gönder